Multipl miyelom doğası gereği tedavi direnci ve ilaca karşı duyarsızlığa neden olabilir.1-3 Relaps/Refrakter MM hastaları yüksek risk sitogenetik anomalilere sahip olabilmektedir. Güncel verilere göre hastalık seyri sırasında yeni mutasyonlar içeren hücre gruplarının oluşması ile tedavi edici ajanlara karşı direnç gelişebildiği kanıtlanmıştır. Yüksek düzeyde intra-klonal heterojenite, ilaç direncine ve hastalık progresyonuna zemin hazırlar.1-3
Refrakter hastalarda dahi beklenenin ötesinde sağkalım oranları
İmmünmodülatör ilaçların (IMiD'ler) ve proteazom inhibitörlerinin (PI’ler) tedaviye eklenmesiyle, genel sağkalım oranları 10 yıl içinde %50 artış göstermiş, tedavi yaklaşımlarında buna paralel olarak olumlu değişiklik sağlamıştır.5
Fakat hastalığın heterojen doğası, ilaca karşı direnç gelişmesine ve tedavide yanıt kaybına yol açabileceğinden çoğu hasta ve hekim için bir endişe oluşturmaktadır.1 Hastalar, tedaviye iyi yanıt vermelerine rağmen sonrasında relapsa neden olabilecek minimal rezidüel hastalık barındırabilirler.6
Multipl miyelomlu bir hastanın, iki veya daha fazla tedavi sınıfına refrakter olmasıyla, öngörülen sağkalım süresi önemli ölçüde düşer.7,8
CD38, MM tedavisi için etkin bir hedeftir
CD38 transmembran proteini, multipl miyelom hücrelerinin çoğunun eksprese ettiği hedefe yönelik tedavi için etkili bir aday olan bir transmembran proteindir.11,12
CD38, hücre içi heterojenliği veya sitogenetiğinden bağımsız olarak miyelom hücrelerinde daha fazla eksprese edilir. 11-13 Bu, CD38'i hedefleyen bir tedavinin, tüm hücresel alt tipleri hedef alacağı anlamına geldiği için önemlidir. Bu durum teorik olarak bir hastanın subklonal direnç geliştirme olasılığını sınırlamaktadır. Ayrıca, CD38 hematopoietik kök hücreler üzerinde düşük düzeyde eksprese edilir.12